12 Aralık 2011 Pazartesi

eğer pazartesinin şokunu atlatırsam

şunlar olacak:
öğlene doğru başladığım resme devam edecem, en az bir telefon çalacak sesimi iyi tona ayarlayıp açacağım.
Sonra atıma atladığım gibi Eminönü'ne malzeme almaya gideceğim,
orada kendimi kaybedeceğim bir süreliğine.
Taksime çıktığımda cebimdeki paraları yemiş hafif bir pişmanlık ama aynı zamanda "ulan bunlarla neler yapılır" duygusuyla....
Akşamı düşünmeme gerek yok önce "bir ömür yetmez" sonrada "leylayla mecnun" seyredilirken uykuya dalacağım.
Muhtemel on birim bu gün için budur.