3 Nisan 2017 Pazartesi

yeni blog yazılarıma başladım



Montlukçalar'ın bize ziyarete gelmelerini istemiyorum. Tek arkadaşım onlar olmasına rağmen...

Kendini kişilik olarak görmeyi alışkanlık haline getirenler var aramızda (sesizlik işareti yerine boşluk olmalı burada)
Bunların en başında montlukça'lar. Tariflerini benim yapmam çok tuhaf sebebi onları hiç görmemiş olmam. Bu durumda varlıklarını inkarda bile edebilirim ama gel görki her hafta postayla kendilerinin (selfi) fotoğraflarıyla dolu sarı plastik patlaklı zarfları nasıl inkar edebilirim. Üstelik gün geçtikçe yazıları tehditkarlaşıp fotoğraflardaki simaları sevimsizleşiyor. En kötüsü beni arkadaşları hatta akrabaları sanıyorlar olmaları.

Evimizin üzerine bir şimşek çaktığından ve çatıdan içeri sokak lambası devrildiğinden beri aydınlama sorunumuz fazlasıyla çözüldü. Tam da masama doğru eğrilen ışık, zincirlerini koparmış (yada bolca öz güven çalışmış) bir tasarımcının son model masa lambası fikri gibi.