Bugün hiç istemeden birini öldürdüm galiba gönlük:
N’apayım bütün gece vızıldadı hiç umursamadım. Gene pozitifliğimin
tavanlarındaydım. “O da can garibim ekmeğimin peşinde” diye hiç bulaşmadım fakat
sabah banyoda saldırıya geçmesini hiç beklemezdim. Resmen gözünü kan bürümüştü
döne döne kamikaze uçuşları yapıp bana saldırdı. Bu kadar özgüven ancak kolej
mezunu yeni yetmelerde bulunurdu. Tabi bir de kan davası güdenlerde, ben “onun
ailesinden birini öldürmüş olabilir miyim?” diye düşündüm kesimlikle “hayır” dı bunun cevabı.
Ben en çok yazlıkta karşılaşırdım
bu cinsle onları da sevmedikleri tablet takarak kovarım. Yani elimi kana
bulamayalı yıllar olmuştu ve onların ailesinden olması imkânsızdı. Olsa bile
hatırlayamazdı biraz zekası noksan olurdu bunların.
Bu Ninja sineğin bana taarruzu sırasında dedim ki “geri zekâlı
ben senden on binlerce kat büyük ve tabii ki akıllıyım, bu neyin havası?”
Dinlemedi tabi anlamadığım dilde o da bana saydırdı sonra ” eee” dedim aldım elime annemin saç
spreyini üzerine sıktım güzel kokular eşliğinde sesizlik oldu.
Saçlarımızı hareketsiz bırakan bu şeyi birçok yerde kullanmışlığım vardı zaten. Mesela kuru pastel fixe etmek oyuncak bebeklere allık sürünce onun dağılmamasını sağlamak, parlak camlarda kamera yansımasın diye mat etkisi bırakmak gibi mesleki buluşlarda.
Az sesiz olsaydı hiç bunlar başına gelmeyecekti başına tüh tüh.
Saçlarımızı hareketsiz bırakan bu şeyi birçok yerde kullanmışlığım vardı zaten. Mesela kuru pastel fixe etmek oyuncak bebeklere allık sürünce onun dağılmamasını sağlamak, parlak camlarda kamera yansımasın diye mat etkisi bırakmak gibi mesleki buluşlarda.
Az sesiz olsaydı hiç bunlar başına gelmeyecekti başına tüh tüh.
Niceleri uykuda benim kanımı emmişti de çıtım bile
çıkartmadıydım (böyle bir geçmiş zaman takısı var mı bilmiyorum Türkçeyi iyi bilen
tüm editörlere sevgiler saygılar bol kazançlı günler dilerim)
Çok da gençti.