29 Temmuz 2011 Cuma

su falına baktım bu sefer sadece kendimi gördüm


Bir arkadaşla oturmuş İstanbul'un  en pis kokulu mahallesine
hayalimizi konuşuyoruz....
(bu bazen kitap şeklini alıyor bazen film)
Kafamızdakileri sahne sahne ezberliyoruz,
yaratıklar nereden gelecek yumurta kafalı ev ne zaman yanacak
mavi dağın gerçek hikayesini falan uzun uzun yazıyoruz suya...
Soooonra hayattan iyice kopuyoruz kendimizde ellerimizle kollarımızla işin işine katılıyoruz. Seslerimiz değişiyor kendimizi zamansız bir temsilde buluyoruz.
Bir süre sonra bu durumun normal olup olmadığını bir birimizin gözlerinde soruyoruz. Korkuyoruz.
Böyle ejderhalardan yer cücelerinden nefes darlığı geçiren cadılardan hiç konuşmamışız gibi evlere dağılıyoruz. Taki gerçek hayattan gına gelene kadar.