17 Ekim 2010 Pazar

dada ne demektir?

Dadaist manifesto


 
Dada sözcüğü, çevredeki gerçeklikle en primitif ilişkiyi sembolize etmektedir, dadaizm ile ondan yana yeni bir realite ortaya çıkar. Yaşam seslerin, renklerin ve ruhsal ritimlerin, simultane bir hengamesi olarak kendini gösterir; bu, dadacı sanatta şaşmaz bir şekilde günlük hayatın piskolojisinin bütün sansasyonel çağlıkları ve cesur ateşlikleri ile bütün acı gerçekliği ile birlikte aynen alınır.
Dadaizm ile bugüne kadarki bütün sanat eğilimleri ve özellikle kısa zaman önce mankafaların, yeni bir empresyonist uygulama olarak algıladıkları FÜTÜRİZİM arasıdaki kesin ayrım çizgisi budur. Dadaizm, etik'in, küfürün ve iç dünyanın, yalnızca zayıf kasları örten paltolardan başka bir şey olmayan sloganlarını parçalarına ayırmakta, ilk defa yaşama yalnızca estetik açıdan karşı durmaktan fazla bir şey yapıyor.
Dada sözcüğü aynı zamanda sınırlara, dinlere yada mesleklere hiçbir bağlılığı olmayan hareketin uluslararasılığını da gösteriyor.Dada bu çağın uluslar arası ifadesidir, sanat hareketlerinin büyük neşesidir, bütün bu saldırılara, barış kongrelerine, sebze pazarındaki itişip kakışmalara, meydanda yenen akşam yemeklerine vs. vs. karşı sanatçı refleksidir.Dada resim sanatında yeni malzemenin hareketidir.
Dada, Berlin'de kurulan, hiçbir yükümlülük üslenmeden girile bilinen bir kulüptür. Burada herkes başkadır ve herkes sanatsal konularda kendi sözünü söyleyebilir. Dada -düşmanlarımızın inanmak istedikleri gibi- bazı edebiyatçıların hırslarını gizleyen bir perde değildir, dada her konuşmada kendini gösterebilen, böylelikle bu bir DADACI'dır şu ise değildir denebilmesini sağlayan bir zihniyet tarzıdır; Dadacı olmak duruma göre, sanatçı olmaktan daha çok tüccar olmak, parti adamı olmak-yalnızca tesadüfen sanatçı olmak- anlamına gelebilir.

Dadacı olmak kendini olaylara kaptırmak, her türlü tortunun oluşmasına karşı çıkmak, bir an sandalyenin üstünde oturmuş vaziyete hayatını tehlikeye atmak demektir.(Mr. Wengs pantolonun cebinden tabancayı çıkarmıştı). Elin altında bir kumaş yırtılır, insan yadsımayla daha yücelecek olan bir yaşama evet der. Evet demek hayır demektir: Varoluşun güçlü hokus pokus'u gerçek dadacının sinirlerini canlandırır - böyle yatar, böyle avlanır böyle bisiklete biner- yarı pantagruel ve fransizkus olarak güler ve güler. Estetik-zihniyete karşı!
Ekspresyonizmin bu kansız soyutlamasın kaşı! Edebiyatçı beyinsizlerin dünyayı düzeltici teorilerine karşı. Sözcük'de ve resimde dadaizm için, dünyadaki oluşum için bu manifestoya karşı olmak, dadacı olmak demektir.