Mezopotamya Üçlemesi'ni oluşturan üç oyun http://t.co/JN1ssVYSd2 pic.twitter.com/MX8QHiIOut
— Metis (@Metiskitap) 31 Ekim 2014
31 Ekim 2014 Cuma
The üçleme (Hem de Geyikler Lanetler)
Gezinin nefesi
Gezi'nin nefesi, Tasarım Bienali'nde http://t.co/I5FNmsBtuW pic.twitter.com/ZyUBFatEEN
— cumhuriyet.com.tr (@cumhuriyetgzt) 31 Ekim 2014
MÜPHEM SEVMEK
Sessiz yağmur saatlerinin günübirlik tangosu, tül perde gerisinden görünüp kaybolan siluet ,sevilen semt ve sokak isimleri, senaryo denemeleri, bir kız kardeş mesafesi, saklambaç, dans ve caz göz aşinalığı, birlikte kahve içme, karo valesi kağıttan gül mevsimi, gece yarısı telefonu, zil sesi, aynı plağa uzanan karşılıklı iki el, barut rengi uzayıp giden mesafeler, yolculuk tadı, kırk ikindiler, pastırma yazı, gölgeyle koflaşan söz, başka zaman hatırası, ertesi gün korkusu, yoksulluk ürpertisi, rüya tabirleri, yanlış adresler, yoğunlaşır kaçar gözler, yüzler fotoğraflar kadar gereksiz, tango ve bir piyano notası gibi müphem sevmek.
Serdar Koçak
30 Ekim 2014 Perşembe
Oscar Wilde
HERKES SEVDİĞİNİ ÖLDÜRÜR
Her insan öldürür gene de sevdiğini
Bu böyle bilinsin herkes tarafından,
Kiminin ters bakışından gelir ölüm,
Kiminin iltifatından,
Korkağın öpücüğünden,
Cesurun kılıcından!
Kimisi aşkını gençlikte öldürür,
Yaşını başını almışken kimi;
Biri Şehvet'in elleriyle boğazlar,
Birinin Altın'dır elleri,
Yumuşak kalpli bıçak kullanır Çünkü ceset soğur hemen.
Kimi pek az sever, kimi derinden,
Biri müşteridir, diğeri satıcı;
Kimi vardır, gözyaşlanyla bitirir işi,
Kiminden ne bir ah, ne bir figan:
Çünkü her insan öldürür sevdiğini,
Gene de ölmez her insan.
İngilizce'den çeviren: Meltem Ahtska
The Ballad of Reading Gaofdan (Reading Zindanı Baladı) bir bölüm.
Peki günlük şunları biliyor musun
Burası (blog) taş çatlasın dört beş
senedir var ama yeni yeni sosyalleşiyor.
Yani eskiden de sevdiğimiz bir yerdi ama sosyal medya böyle çıldırmamıştı. Ve İnternet, bu
kadar hızlanmamıştı.
Yani bloğuma bu kadar çok şey yükleye bilmem ancak facebook'un, tumbr'in twitter'in sayesinde oldu. Dakikada binlerce haber, fotoğraf, video, gif akmasıyla yani.
Hele de geçtiğimiz (S.medyayla) senelerde ilişkimin pinterst seviyesinde olduğunu düşünürsek
Yani bloğuma bu kadar çok şey yükleye bilmem ancak facebook'un, tumbr'in twitter'in sayesinde oldu. Dakikada binlerce haber, fotoğraf, video, gif akmasıyla yani.
Hele de geçtiğimiz (S.medyayla) senelerde ilişkimin pinterst seviyesinde olduğunu düşünürsek
Merhaba Dünya!
Bilmeyenler için açıklayayım
internet denen şey ilk açıldığında ve ilk siteler HTML olarak
yazılmaya başlandığında yani (ki ilk kursa gidenlerden biriyim)
internet alemine bu cümle ile giriş yapılmıştı.
Başka bir şey daha yazı yazmak resmetmekten bin kez daha zor.
Zaman zaman yazım hatalarım oluyor bunu hızlı akışa bağlaman da yarar var. Başka türlü bir ağırkla olacak işler değil. bu alem düşünmeye gelmez hemen paylaşacaksın. Dört dakikada bayatlar lütfen çabuk tüketin.
Başka bir şey daha yazı yazmak resmetmekten bin kez daha zor.
Zaman zaman yazım hatalarım oluyor bunu hızlı akışa bağlaman da yarar var. Başka türlü bir ağırkla olacak işler değil. bu alem düşünmeye gelmez hemen paylaşacaksın. Dört dakikada bayatlar lütfen çabuk tüketin.
29 Ekim 2014 Çarşamba
28 Ekim 2014 Salı
taylor reid / instagram gerçekleri
The Bold Italic yazarı Taylor Reid, bazı Instagram kullanıcılarına açık mektup yazmış. “Instagram’da bu yüzden seni artık takip etmiyorum” başlıklı eğlenceli yazısını okuyunca pek çok şey tanıdık gelebilir.
Instagram’a bayılıyorum. Uyanır uyanmaz, gün içinde, yatmadan önce; sürekli Instagram’a bakıyorum. Yıllardan beri en uzun süreli ilişkim diyebilirim. Yine de bazı fotoğraflara katlanamıyorum. Tabii ki kim ne paylaşmak isterse paylaşabilir, kim kimi takip etmek istiyorsa, edebilir. Ama benim de “unfollow” etme hakkım var. Neden seni artık takip etmediğimi soracak olursan, al sana nedenleri…
1. Çok. Fazla. #Selfies.
2. Instagram filtrelerinin fotoğrafları iyi gösterdiğini biliyoruz, değil mi? Şey,… sen istisna olabilirsin.
3. Geçtiğimiz iki yıl içinde yediğin her yemeğin fotoğrafını yayınladın ve ben açım, lanet olası.
4. Resim altı yazıların paragraflarca süren uzun hikayeler, burası canlı günlük tutma yeri değil.
5. Her gün ne giydiğinin fotoğrafını paylaşıyorsun. Merak etseydim, gelip gardrobuna bakardım.
6. Çok tatlı bir çocuğun var ama her fotoğrafı..?
7. Acayip şahane yerlere gidiyorsun ve bana kalan gittiğin yerlerin fotoğrafları oluyor.
8. Instagram ismini değiştiriyorsun, kim olduğunu hatırlamıyorum.
9. AGHHH! Cidden flaş kullanmayı bırakmalısın.
10. Aynı şeyden üç ayrı fotoğraf paylaşma.
11. Aynı şeyden üç ayrı fotoğraf paylaşma.
12. Aynı şeyden üç ayrı fotoğraf paylaşma. Gördün mü? Çok sıkıcı!
13. O kolaj app’ını çok sık kullanıyorsun. Tek bir fotoğraf, beş küçük fotoğraftan daha iyidir. Birini seç işte. Emin ol.
14. Koltuğun, yastıkların, örtülerin, perdelerin… O kadar çok çekiyorsun ki onların fotoğraflarını; mobilya hastası olabilir misin acaba?!
15. Dünyada farklı olmasını istediğin şeylerin kendisi ol ama lütfen ilham verici sözleri fotoğraflarının üstüne koyma. Lütfen!
16. Dün gece partilemişsin ve acayip sarhoş olmuşsun?! Hadi canım, ciddi misin? Çok çılgınsın.
17. Cep telefonunla fotoğraf çekerken, fokuslamayı bilmiyor musun? Ya pardon, doğru hala kafan iyiydi değil mi!
18. #itsweirdhowyoumakeeverythingahashtag.
tanklı telefon dönemi
Zırhlı akıllı telefon geliyor
http://t.co/mN1GEPnsvt pic.twitter.com/YjHlLB616z
— cumhuriyet.com.tr (@cumhuriyetgzt) 28 Ekim 2014
psikanaliz sevenlere
SURET(psikokültürel analiz)bir dergiden çok daha fazlası olan bu dergiyi okumadıysanız henüz,listenize ekleyin derim👍 pic.twitter.com/sVBPrJuNnM
— Misli Baydogn (@misliyle) 19 Eylül 2014
insan değil sanki bir melek
internete koyuyor, bunları bile. Onu da çok seviyoruz.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)